Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencileri Fakülte Dışındaki Çalışmalarıyla da Göz Dolduruyor !

Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencilerinden Gökçe Maraşlı hem okulu temsilen yapılan faaliyetler hem de okul dışında yer aldığı çalışmalarla göz dolduruyor.

Öğrencimizle gerçekleştirdiğimiz keyifli söyleşiden bize aktardıklarını sizlerle paylaşıyoruz.

“İsmim Gökçe Maraşlı. Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Bunun yanında, Açıköğretim Üniversitesi Sosyoloji 3.sınıf öğrencisiyim. Hukukçu olarak sosyolojik düşünceyi kendime biraz da olsa kazandırabilmek ve de sosyolojinin yöntemlerinden yararlanabilmek adına sosyoloji eğitimine de başladım diyebilirim. Hukuk Fakültesindeki öğrenciliğime gelecek olursam son derece verimli ve kendime çok şey katabildiğim üç yıl geçirdim. Öğrencilik yalnız okuldan aldığımız derslerle sınırlı değil ve yalnızca bununla sınırlı kalmak aslında birçok olasılığı hayatımızın dışında tutmak…

Fakültede ikinci yılımın bitiminin ardından yine fakülteden arkadaşım olan Yaren Bayram ile Bosna’daki bir yaz okuluna katıldım. Yaklaşık 11 gün süren yaz okulunun konusu İnsan Hakları ve Geçiş Dönemi Adaletiydi. Hem insan hakları hem de özellikle savaş sonrası toplumlar bakımından bir değerlendirme yapabilmek adına çok şey öğrendik. Bu yaz ise öğrenme açısından hayatımın en dolu geçen yazını yaşadım. Malumunuz bir süredir hayatımız daha çok ‘online’ olarak devam ediyor. Bu durumdan ben de çoğu kişi gibi rahatsızım ama bir yandan da bu olumsuz durumda bile olumlu sonuçları olacak şeyler yapma şansı yakalayabiliriz. Kendi açımdan bunu bir nebze de olsa yaptım diyebilirim.

Öncelikle yine fakülteden arkadaşalarım (Derya Elveren, Yaren Bayram, Kadirhan Altundiken, Gökan Karabulut ve Naci Özdoğan) ile birlikte okulumuzu temsilen İstanbul Tahkim Merkezince genç hukukçulara yönelik olarak düzenlenen üniversiteler arası tahkim yarışmasına katıldık. İlk kez katıldığımız için zorlayıcı bir süreç oldu. Ama bunun yanında o kadar çok şey öğrendik ve öyle güzel bir takım çalışması çıkarttık ki, her birimizle ayrı ayrı gurur duyuyorum. Yarışmanın ardındansa katılmak istediğim eğitimler ve yaz okullarına katılabildim. Çoğu eğitim ve yaz okulunun bu yıl online olarak düzenlenmesi benim açımdan büyük bir şans oldu. İki online eğitim, iki de online yaz okuluna katıldım. Bu okullar sayesinde ifade özgürlüğünden kültürel miras hakkına kadar çok fazla konu üzerine çok değerli hocalardan ders gördüm.

Bunların yanında gerek ekoloji gerekse feminizm ve eşitlik adına çalışmalar yapan öğrenci topluluklarıyla beraber de etkinlikler yaptım ve hâlâ da yapıyorum. İnsan hakları özellikle üzerine çalışmak istediğim bir alan. Ve gerek feminist bir dünya görüşü gerekse ekolojik mücadeleyi yine insan haklarının korunma ve gerçekleştirilmesi bakımından önemli görüyorum.

Tabii hakkı sadece insanı temel alarak konuşmak da pek doğru değil. Zira hayvanların da, kanunlarda korunsun ya da korunmasın, hakları var. Bunlardan en temeli ise yaşama hakkı. Maalesef hayvan hakları bakımından kat edilmesi gereken yol çok daha uzun. Bu en temel hakkı bile koruyamıyoruz. Ancak bu konuda da son dönemlerdeki çalışmalar bana biraz da olsa umut veriyor.

Üniversite bittikten sonra ise insan hakları özellikle azınlıklar konusu üzerine yüksek lisansımı yapmak ve kariyerimi de o doğrultuda devam ettirmek istiyorum. Azınlık kelimesini burda çatı terim olarak kullanıyorum. Mülteci hakları ve göç esas çalışmak istediğim alan olsa da azınlıkta görülen tüm gruplar çalışmak istediğim alan dahilinde aslında.”